Örümceklerin avlarini yakalamak için kurduklari aglarin sistemleri hala gizemlerini koruyorlar. Canlilarin vücut sivilarini emerek beslenen örümceklerin kendilerine yem bulmak için kurduklari bu aglar canlilar için çok büyük bir tuzak oluyorlar. Bu kurulan aglara düsen canlilar örümceklerin yemegi olmaktan kurtulamiyorlar. Çünkü örümceklerin kurduklari bu aglar yapiskan bir özellige sahip oluyor ve bu aglara takilan canlilarin kurtulma sanslari pek bulunmuyor.

Arilar dünyanin en gelismis hayvanlarindandirlar ve karmasik bir düzene sahiptirler. Arilar hareketleri ve ‘danslari’ gibi, viziltilarini da bilgiyi iletmek için kullanirlar. Bacaklarini birbirine sürterek olusturduklari titresimler sayesinde etraflarina mesajlar iletebilmektedirler. Arilarla ilgili on farkli ses tanimlanmis ve bazilari belirli faaliyetlerle iliskilendirilmistir.

En belirgin duymus oldugumuz vizildama, hem kovani yabanci güçlerden korumak için caydirici olan (500 vurus/sn) ve kovani sogutmak için yelpazelenerek (250 vurus/sn) olandir.

Çin toplumunda agustos böcekleri çok ilgi görür. Onlarin agustos böceklerine atfettikleri seyler baskadir çünkü. Çin kültürüne göre agustos böcegi ölümsüzlügü veya ölümden sonra ki hayati simgeliyor. Bu inanislarinin da bilimsel bir yani yok degil… Agustos böceginin kabugu, bugün hala geleneksel Çin tibbinda panzehir olarak ve kansere karsi gelistirilen ilaçlarda kullaniliyor.

Kuslar genel olarak sabah yumurtlarlar diye bilinir. Kus türlerinin büyük bir çogunlugu yumurtlama islemini sabaha karsi ya da sabahin erken saatlerinde yaparlar.